Osmanlı tarihinde öyle bir olay vardır ki böyle bir şey insanlık tarihinde dahi az görülmüştür. Bu olay ise bir Osmanlı padişahının canlı canlı toprağa verilmesidir. Diri diri toprağa verilen Osmanlı padişahı ise Sultan 1. Mahmut’tur. 1. Mahmut, Patrona Halil isyanı sonrasında tahtan indirilen Sultan Ahmet’in ardından henüz 7 yaşındayken tahta çıkmıştır.
1.Mahmut tahta çıktığında devleti Padişah adına birkaç vezir ve validesi yönetti. Padişah bu süreçte hızlı bir eğitim sürecine girdi ve devlet işleri hakkında da tecrübe kazandı. Padişah olgunluk yaşına erişince ise yönetimi fiilen ele aldı. Sultan 1. Mahmut duraklama döneminde devleti kalkındıran Padişahlardan biridir. Yönetimi ele aldıktan sonra devlet içinde devlet kuran Patrona Halil’i yeniçerilere güvenmeyerek yani halkın desteğiyle infaz ederek devletin bölünmesini engelledi. Ayrıca Avusturyalıların işgali altındaki Eflak, Boğdan ve Bosna’yı kurtarmayı başardı. Ve Padişahlığı süresince İstanbul başta olmak üzere pek çok yerde Cami, Medrese ve Hamam yaptırdı.
Duraklama devrinde devleti toparlayan Padişahlardan biri olarak kabul edilen 1. Mahmut saltanatının son 2 yılı ise ağır hastaydı. Bu hastalığı sebebiyle ise halk arasında pek çok dedikodu oluşmuştu. Bu dedikodular ise en son 1754 yılında Padişahın öldüğü söylentilerinde kadar sürüklendi. Bu haberleri hasta yatağında alan 1. Mahmut ise mecburi olarak halka görünme isteği hissetti. Böylece 12 Eylül 1754 Cuma günün atıyla birlikte Topkapı sarayından çıkarak Camiye gitti. Ayakta duracak hali olmamasına rağmen ata binmesi onu çok daha zor duruma sokmuştu.
Cami’den dönüşte saraya vardığında ise atından iner inmez yere düşüp bayıldı. Böylelikle derin bir komaya giren 1. Mahmut hekimlerin tedavisi kontrolü öldü sanıldı. Bu sırada hemen Padişahın kafes hayatı yaşayan kardeşi 3. Osman’a haber gitti ve tahta çıkacağını öğrendi. Ve böylelikle 3. Osman 55 yaşında tahta çıkartıldı. Tahta çıkan Padişahın ilk emri ise öldü sanılan eski Padişahın ikindi namazına yetiştirilmesiydi. 1. Mahmut aceleci bir şekilde yıkanıp, kefene konuldu. Ve padişahın emriyle ikindi namazına yetiştirildi.
Bütün devlet erkanı ve halk mezarın başından ayrıldıktan sonra cenazenin başında sadece Kuran okuyan genç bir Hafız kalmıştı. Hafız, Kuran okurken ise toprağın altından ilginç sesler gelmeye başladı. Bu sesler yardım isteyen birinin çığlıklarıydı. Bunun üzerine genç Hafız koşa koşa saraya gitti ve bir yetkiliyle konuşmak istediğini söyledi. Böylelikle kızlar ağasına ulaşan Hafız şunları söyledi: Sultan Mahmut’un sesinin tanırım, ölmemiş öldü sanılıp toprağa verilmiş dedi. Bunun üzerine kızlar ağası duyduklarını Padişah 3. Osman’a iletince, yeni tahta çıkmış olan ve hayatının nerdeyse tamamını kafes hayatıyla geçiren 3. Osman pek fazla düşünmeyerek genç Hafız’ın öldürülmesini emretti. Ve bir daha Hafız’dan haber alınamadı. Böylelikle 1. Mahmut kaderine terk edilmiş oldu ve toprağın altında boğularak can verdi. Ve tarihe Diri diri gömülen Osmanlı Padişahı olarak geçti.
Yorumlar