Osmanlı İmparatorluğunda Kafes Sistemi

Osmanlı İmparatorluğunda kafes sistemi ilk olarak 1. Ahmet zamanında uygulanmaya başlandı. Kafes Sistemi kısaca kardeş katli olmasına müsaade etmeyen, padişah tahta geçtikten sonra diğer şehzadelerin kafes hayatı yaşamasını ve böylelikle kardeş kanı dökülmesini engelleyen bir sistemdir. 1. Ahmet’in bu sistemi yürürlüğe koymasında babasının ve hatta dedesinin de payı çok büyüktür. Bu olaylar zinciri şöyle gerçekleşmektedir;

1.Ahmet’in dedesi 3. Murat 120’den fazla çocuk sahibi bir padişahtı. Bunun sebebi ise 3. Murat’ın karısı ve annesi arasındaki güç mücadelesiydi. 3. Murat eşi 2. Hürrem Sultan’a çok bağlı onu asla reddedemeyecek biriydi. Bu durumu önceden sezen annesi dünyanın dört bir yanından 3. Murat’a cariyeler getirtmekteydi. Bu sebepten 3. Murat 120’den fazla çocuk sahibi olmuştu. Ancak bu çocukların çoğu hastalıklardan dolayı daha bebekken vefat edince 3. Murat öldüğünde ortada sadece 50  çocuğu kalmıştı. 3. Murat vefat ettiğinde yerine oğlu 3. Mehmet geçmişti. 3. Mehmet’in tahta çıktıktan sonraki ilk icraati tam 19 erkek kardeşini boğdurarak öldürmesiydi. Bu durum Osmanlı tarihinin kara lekelerinden biri olarak kabul edilmektedir. 3. Mehmet’in iktidarını korumak için yaptığı bu hamle o zamanki halkında büyük tepkisini çekmişti.

Yıllar sonra 3. Mehmet vefat ettiğinde yerine 1. Ahmet geçmişti. 1. Ahmet babasının yıllar önce yaptığı bu radikal eylemden çok etkilendiği için kardeş katili olmayı istememişti. Bu sebepten Osmanlı İmparatorluğunda kafes sistemini yürürlüğe koydu. Böylelikle artık hiçbir şehzade sancağa gönderilmeyecek böylelikle tecrübe kazanamayacaktı. Bu sistem Osmanlı İmparatorluğunun duraklama döneminden çıkamamasının en büyük nedenlerinden biriydi. Çünkü artık tahta çıkan padişahlar devlet yönetiminde tecrübe kazanamadıkları için padişahlıkları boyunca yanlış hamleler yapmaktaydılar. Ayrıca devlet hiçbir türlü modernlik çalışması yapamamaktaydı çünkü padişahların yetkileri de azalmış, devşirmelerin gücü artmıştı. Bu sebepten Osmanlı İmparatorluğu duraklama devrinden çıkamamış ve devlet gerileme dönemine geçmişti.